Samsun Aile Mahkemesi Avukatı
Aile Mahkemesi
Aile mahkemeleri, Adalet Bakanlığınca Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak her ilde ve merkez nüfusu yüzbinin üzerindeki her ilçede, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde olmak üzere kurulur. Aile mahkemelerinin yargı çevresi, kurulduğu il ve ilçenin mülkî sınırlarıyla belirlenir. Gerektiğinde birinci fıkradaki usule göre bir yerdeki aile mahkemesinin birden çok dairesi kurulabilir. Bu durumda daireler numaralandırılır. Aile mahkemesi kurulamayan yerlerde bu Kanun kapsamına giren dava ve işlere, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesince bakılır.
Aile mahkemelerine, atanacakları bölgeye veya bir alt bölgeye hak kazanmış, adlî yargıda görevli, tercihen evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile hukuku alanında lisansüstü eğitim yapmış olan hâkimler arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır.
Aile Mahkemesinin Görevleri Nelerdir?
Aile mahkemesinde aşağıdaki dava ve işleri görülür.
- -Anlaşmalı Boşanma Davaları
- -Çekişmeli Boşanma Davaları
- -Velayetin Değiştirilmesi Davaları
- -Boşanma Davasıyla Birlikte Velayet, Nafaka, Maddi ve Manevi Tazminat Davaları
- -Mal Paylaşımı Davası
- -Aile Mallarının Korunması İle İlgili Davalar
- -Aile Konutu Şerhi Konulması veya Şerhin Kaldırılmasına İlişkin Davalar
- -Soybağına İlişkin Davalar (Soy Bağının Kurulması, Soy Bağının Reddi, Soy Bağına İtiraz, Soy Bağının İptali)
- -Nişanın Haksız Yere Bozulmasından Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat Davaları
- -22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 3.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler
- -20.5.1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi
- -Kanunlarla verilen diğer görevler
- Aile Mahkemesi'nde Bulundurulan Uzmanlar
- Aile mahkemelerinde psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılar gibi uzmanlar bulundurulur. Davanın esasına girilmeden önce veya davanın görülmesi sırasında, mahkemece istenen konular hakkında taraflar arasındaki uyuşmazlık nedenlerine ilişkin araştırma ve inceleme yapmak ve sonucunu bildirmek, mahkemenin gerekli gördüğü hâllerde duruşmada hazır bulunmak, istenilen konularla ilgili çalışmalar yapmak ve görüş bildirmek, mahkemece verilecek diğer görevleri yapmak, üzere tercihen; evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile sorunları alanında lisansüstü eğitim yapmış olanlar arasından Adalet Bakanlığınca adliyelerde görevlendirilen psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılardan yararlanır. Bu görevlilerin bulunmaması, iş durumlarının müsait olmaması veya görevin bunlar tarafından yapılmasında hukukî veya fiilî herhangi bir engel bulunması ya da başka bir uzmanlık dalına ihtiyaç duyulması hallerinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar veya serbest meslek icra edenlerden yararlanılır.
- Aile Mahkemesi'nin Alabileceği Koruyucu, Eğitici ve Sosyal Önlemler
- Aile Mahkemesi'nin Yetişkinler Hakkında Alabileceği Önlemler
- -Evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri konusunda eşleri uyararak, gerektiğinde uzlaştırmaya,
- -Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî yükümlülüklerin yerine getirilmesine
ilişkin gerekli önlemleri almaya,
- -Resmî veya özel sağlık veya sosyal hizmet kurumlarına, huzur evlerine veya benzeri yerlere yerleştirmeye,
- -Bir meslek edinme kursuna veya uygun görülecek bir eğitim kurumuna vermeye,
- Aile Mahkemesi'nin Küçükler Hakkında Alabileceği Önlemler
- -Bakım ve gözetime yönelik nafaka yükümlülüğü konusunda gerekli önlemleri almaya
- -Bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş halde kalan küçüğü, ana ve babadan
alarak bir aile yanına veya resmî ya da özel sağlık kurumuna veya eğitimi güç çocuklara mahsus kuruma yerleştirmeye,
- -Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya,
- -Genel ve katma bütçeli daireler, mahallî idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bankalar tarafından kurulmuş
teşekkül, müessese veya işletmelere veya benzeri işyerlerine yahut meslek sahibi birinin yanına yerleştirmeye,
Karar verebilir.
Aile mahkemesince verilen bu kararların takibi ve yerine getirilmesinde 5 inci maddeye göre görevlendirilen psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı yararlanılabilir. Bu kararlara uyulmaması halinde Hukuk
Muhakemeleri Kanununun 398 inci maddesindeki Tedbire Muhalefet ilgili hükümleri uygulanır.
- Aile Mahkemesi ve Boşanma Davasında Yargılama Usulü
- Aile mahkemesinde görülmekte olan dava ve işlerin özelliklerine göre, esasa girmeden önce, aile içindeki
karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörünün korunması bakımından eşlerin ve çocukların karşı karşıya oldukları sorunları tespit
ederek bunların sulh yoluyla çözümünü, gerektiğinde uzmanlardan da yararlanarak teşvik eder. Sulh sağlanamadığı takdirde
yargılamaya devam olunarak esas hakkında karar verilir.
- Boşanmada yargılama, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'na tabidir. Ancak Türk Medeni Kanunu'nun 184. maddesinde bazı özel yargılama usul kuralları belirlenmiştir. Bu kurallar;
- -Hakim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat
getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.
- -Hakim, bu olgular hakkında gerek re'sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.
- -Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz.
- -Hakim, kanıtları serbestçe takdir eder.
5. Boşanma veya ayrılığın fer'î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından
onaylanmadıkça geçerli olmaz.
- -Hakim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.
- Çocuk Mallarının Korunmasına İlişkin Davada Yetkili Aile Mahkemesi
- Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2021/4348 Esas, 2021/8848 Karar ve 14/06/2021
- Dava, Türk Medenî Kanununun 352 ve devamı maddeleri uyarınca çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. ... 22. Aile Mahkemesince, çocuk ...'in annesi ... ile babası ...'in 15/05/2018 tarihinde boşandıkları, çocuğun velayetinin anneye verildiği ve velinin vefat ettiği, vefat sonucu çocuğun velayetinin askıda kaldığı ve ihbarın bu şekilde nitelendirilerek öncelikle velayetin düzenlenmesi yönünden gereğinin değerlendirilmesi ve takdiri gerektiği, bu nitelendirmeye göre de çocuğun MERNİS adresinin ...... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 2. Aile Mahkemesince ise, mallarının korunması istenen çocuk ...'un annesinin vefat ettiği, bu halde yetkili mahkemenin velayeti kullanma hakkına sahip sağ kalan babanın yerleşim yeri mahkemesi olduğu, küçüğün babası Mehmet'in MERNİS'te kayıtlı yerleşim yeri adresinin Bayraklı/... olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, mallarının korunması istenen çocuğun velayetinin ... 2. Aile Mahkemesinin 15/05/2018 tarih 2016/1406 Esas 2018/366 Karar sayılı kararı ile anne ...’a verildiği anlaşıldığından bu halde yetkili mahkeme, velayeti kullanma hakkına sahip sağ kalan babanın yerleşim yeri mahkemesidir. Türk Medenî Kanununun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeri olduğu gibi Türk Medenî Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesi uyarınca sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Somut olayda, UYAP sistemi üzerinden yapılan inceleme sonucu baba ...’in yerleşim yeri adresinin “.../..." olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 22. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Boşandıktan Sonra Katkı Payı Alacağına İlişkin Davalarda Yetkili Aile Mahkemesi
- Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/1825 Esas, 2021/7378 Karar 24/05/2021
- Dava, katkı payından doğan alacağın istemine ilişkindir. Eskişehir 5.Aile Mahkemesince, 4721 sayılı TMK.nun 19.maddesi gereği, yerleşim yerinin bir kişinin sürekli kalma niyeti ile oturduğu yer olarak düzenlenmiştir. HMK 6.maddesinde de yine dava açıldığı tarihte genel yetki kuralı gereğince davalının ikametgahı mahkemesi yetkili olduğu belirtilmiş olduğundan ve davalının yetki itirazında bulunduğu ve itirazın süresinde olduğu, yapılan araştırmalarda da davalının ikametgahının Bilecik olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bilecik 2. Asliye Hukuk (Aile mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, tarafların Eskişehir Aile Mahkemeleri'nde boşanmış olmaları sebebiyle, TMK md. 214 uyarınca aralarındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda da Eskişehir Aile Mahkemeleri yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214/2. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme yetkilidir. Buna göre, mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmelidir. Somut olayda; davalı vekili tarafından süresinde ve usulüne uygun olarak yetkisizlik ilk itirazında bulunulmuştur. Taraflar Eskişehir 1. Aile Mahkemesi'nin 2018/30 Esas- 2018/942 Karar sayılı ilamı ile boşanmışlar ve mal rejimi boşanma ile sona ermiştir. Dolayısıyla uyuşmazlıkta boşanmaya karar veren Eskişehir Aile Mahkemesi'nin yetkili olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Eskişehir Aile Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
- Vesayet (Vasi Atanmasına) İlişkin Davalarda Görevli Mahkeme
- Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/11651 Esas, 2021/1061 Karar ve 08.02.2021 Tarihli Kararı
- Dava, vasi atanması istemine ilişkindir.
- ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüğün mernis adresinin ... Mah. ...ak 1. Cad. No:44 .../ ... olduğu gerekçesiyle davanın HMK 114/1-Ç maddesi gereğince usulden reddine, dosyanın yetkili ... Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, her ne kadar küçük ...'a vasi tayin edilmesi için vesayet davası açılmış ise de, incelenen nüfus kayıtlarına göre kısıtlı adayı küçük ... ve ...'den olma, 2003 doğumlu ...'ın halen annesinin velayeti altında bulunduğu, T.M.K'nın 404/1 mad. göre Velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır, yolundaki hukuksal düzenlemede velayet altında bulunmama koşulunun somut olayda gerçekleşmediği, küçüğün velayetinin babaannesine verilmesi hususunda görevin Aile Mahkemesi'ne ait oluğu, Aile Mahkemesince velayetin babaannesine verilmesi uygun görülmezse TMK'nun 337 maddesi uyarınca dosyanın vesayet makamına gönderilmesi gerektiği bu durumda velayetin kaldırılması talebi yönünden öncelikle aile mahkemesi tarafından velayetin kaldırılması gerekip gerekmediğine dair araştırma yapılarak bir karar verilmesi, küçük üzerindeki velayet kalktığı takdirde küçüğe vasi ataması yapılması için mahkeme tarafından sulh hukuk mahkemelerine ihbarda bulunulması gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğuna, dosyanın yetkili ve görevli ... Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
- ... 5. Aile Mahkemesince, ... 1 Aile Mahkemesinin 2018/337 esas, 2020/97 karar sayılı ilamı ile baba ... ile anne ...'nin boşanmasına karar verildiği , ilgili ilam gereğince küçüğün velayet altında olmadığı, kararın 01/07/2020 tarihinde kesinleştiği ve küçüğe vasi atanması gerektiğinden, vasi atanması hususu Sulh Hukuk Mahkemesinin görevinde olduğundan, mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin ... Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
- TMK 404. maddesi gereğince velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır. Somut olayda ... 1 Aile Mahkemesinin 2018/337 esas, 2020/97 karar sayılı ilamında küçük ...’ın annesi ... ile babası ...’ın boşanmalarına karar verildiği ve davacının velayet talebinin bulunmayışı, davalının cezaevinde hükümlü olarak bulunması, çocuğun halen babaannesi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi karşısında , çocuğa vasi atanması için ... Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamından küçüğün annesinin sağ olduğu ancak açıkça velayeti istemediğini beyan ettiği ve anılan ... 1. Aile Mahkemesinin 2018/337 esas, 2020/97 karar sayılı ilamında da bu hususun sabit olduğu, baba ...’ın da sağ olduğu ancak cezaevinde ve vesayet altında olduğu, küçüğe de vasi atanması gerektiğinden uyuşmazlığın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
- Vasiye Satış İzni Verilmesinde Görevli Mahkeme Aile Mahkemesidir
- Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2020/11869 Esas, 2021/1391 Karar ve 15.02.2021 Tarihli Kararı
- Dava, davacının velayeti altında bulunan oğlunun payının bulunduğu arsanın satılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir.
- ... Sulh Hukuk Mahkemesince, davacının özürlü oğlunun kısıtlanarak davacı annesinin velayeti altına alındığı, TMK.419/3 maddesine göre velayet altında bırakılmalarına karar verilen çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacağı, bu hükümleri uygulayacak görevli mahkemenin ise 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi uyarınca Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
- ... 1. Aile Mahkemesince ise, dava konusunun kısıtlının mal varlığının satışına satışa izin verilmesi talebine ilişkin olduğu, satışlı talep edilen mal varlığı değeri kısıtlıya ait olup, kısıtlı kişilerin mal varlıklarının idaresinin vasinin görevi olduğu, satışa izin konusunda vasinin vesayet makamının iznini alması gerektiği, vesayet makamının da Sulh Hukuk mahkemeleri olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamından, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/556 Esas 1999/971 Karar sayılı dosyası ile 1981 doğumlu, ...'nın kısıtlanarak annesi ...'nın velayeti altına konulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Türk Medenî Kanununun 419/3. maddesine göre velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin kısıtlı ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın ... 1. Aile Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Ailesinin Evine Sürekli Kalma Niyetiyle Giden Kişinin Açacağı Boşanma Davalarında Yetkili Aile Mahkemesi
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2020/11286 Esas, 2021/1055 Karar ve 08.02.2021 Tarihli Kararı
- Dava, boşanma istemine ilişkindir.
- ... 8. Aile Mahkemesince, dava açıldığı tarihte davacı/karşı davalının yerleşim yeri adresinin ve tarafların son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerin ... olduğu ancak tarafların müşterek konutu dava tarihinden önce boşalttıkları, davalı/karşı davacının yerleşim yerinin dava açıldığı tarihte ... ili olduğu, davanın taraflardan birinin yerleşim yerinde açılması gerektiği gerekçesiyle davalı/karşı davacının yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
- ... 1. Aile Mahkemesince, davalı/davacı ...'un ... İlçesindeki müşterek konuttan ayrılarak kendi ailesinin yaşadığı ... iline döndüğü, davacı/davalı ...'in de müşterek konutun bulunduğu ... ilçesinden ayrılarak 04.05.2018 tarihinde baba evinin bulunduğu "... Mah. ... ... Cad. No:263/4 .../..." adresine sürekli kalma niyeti ile gelip yerleştiği, beyanına göre baba evine döndüğü gün 04.05.2018 tarihinde boşanma davası açtığı, dava tarihinden sadece 6 gün sonra 10.05.2018 tarihinde taşınma nedeniyle ... adresini değiştirerek belirtilen adresi ... adresi olarak beyan ve tescil ettirdiği, belirtilen adreste davacı/davalı ...'in ekonomik ve sosyal durum araştırmasının yapıldığı, buna göre davacı/davalı ...'in sürekli kalma niyeti yerleştiği yerin ... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
- 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 160. maddesine göre, evlenmenin butlanı davasında, yetki ve yargılama usûlü bakımından boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır. Aynı Kanunun 168. maddesine göre ise, boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
- Boşanma davalarında yetki kesin yetki değildir. Somut olayda ... tarafından ... 8. Aile Mahkemesinde dava açılmış ve dava dilekçesinde "... Mahallesi ... ... Caddesi No:263/4 .../... “adresinin bildirildiği, 10.05.2018 tarihinde taşınma nedeniyle ... adresini değiştirerek anılan adresi ... adresi olarak tescil ettirdiği, ayrıca mali sosyal durum tespiti için yapılan araştırmada davacı ...’ın ... adresinde ailesi ile ikamet ettiği, çalışmadığı, geçiminin ailesi tarafından sağlandığı, üzerine kayıtlı malvarlığının bulunmadığı tespit edilmiş olmakla hayatın olağan akışı gereğince sığınabileceği ve yerleşebileceği tek yerin ailesinin evi olduğu ayrı ev açıp orada hayatını idame ettirmesinin mevcut şartlarda mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı ...’ın sürekli kalma niyeti ile aile evine gittiğinin ve hayatını burada devam ettireceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın ... 8. Aile Mahkemesinde görüşülüp sonuçlandırılması gerekir.