Velayet Türk Dil Kurumu’nda yer alan tanımı ile :‘Velilik, otoritedir’. Velayet, küçükler ile istisnai olarak da bakıma ve korunmaya muhtaç ergin çocukların bakımı ve korunması için, ana ve babaya tanınan hakların tamamını ifade etmektedir. Çocuğun velayeti Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre "Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar"
Velayet hakkı kural olarak anne ve babaya aittir. Ancak ana ve babanın birbiriyle evli olup olmamasına göre kanunda bir ayrım yapılmıştır.
Anne ve babanın evli olması durumunda evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.
Anne ve babanın evli olmaması halinde ise Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir. Ana ve babanın birbiri ile evli olmaması halinde ise, çocuğun velâyeti doğum anından itibaren anaya aittir
Ana ve babadan birinin ölümü halinde ise velâyet sağ kalana ait olur. Aynı şekilde ana veya babadan birinin gaipliğine karar verilmesi halinde de velayet hakkı diğer tarafa ait olur.
Boşanma davalarında çocuğun velayetinin kime bırakılacağı çekişme konusu olabilmektedir. Boşanmada da velâyet çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olur. Böylece, diğer eş, velâyet hakkını kaybeder. Velayeti kendisine bırakılmayan taraf ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına aile hakimi karar verir. Ancak önemle belirtilmelidir ki velayete ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğu için hakim tarafların anlaşmasıyla bağlı kalmayıp, re'sen çocuğun üstün menfaatini gözetmektedir.
Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar.
Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür.
Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar.
Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terkedemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz.
Çocuğun adını ana ve babası koyar.
Velayet davası eşlerin ortak çocuklarının velayeti konusunda eşlerin aralarında yaşadıkları anlaşmazlıklar nedeniyle açılan davalardandır. Velayet davası, çocuğun velayeti kendisinde olmayan eşin, diğer eşe karşı çocuğun velayetini almak için açtığı davaya denilmektedir. Şartları sağlandığında hâkim, velayeti istenen çocuğun velayet hakkındaki görüşünü sorup buna göre karar verebilmektedir. Velayet davası veya örneğin çocuğun velayetini alma konusunda açılan velayetin değiştirilmesi davaları iyi takip edilmesi gereken teknik bilgi ve birikim isteyen davalardandır.
Velayetin değiştirilmesi nedenleri Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenmiştir. Bu nedenler;
Velayetin değiştirilmesi için öncelikle yeni bir olgunun ispatına ihtiyaç vardır. Kanunda yeni olgulara misal olarak ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi ve ölmesi sayılmaktadır. Ancak, tek başına böyle bir olgunun gerçekleşmesi yeterli değildir. Ayrıca, söz konusu olgu sebebiyle velâyetin değiştirilmesi zorunlu hale gelmelidir. Yine, söz konusu durumun sürekli nitelikte olması da gereklidir. Ana veya babadan biri istemde bulunabileceği gibi, hâkim de kendiliğinden velâyetin değiştirilmesine karar verebilir. Velayetin değiştirilmesi için ortaya çıkan yeni olgunun velayetin değiştirilmesini zorunlu kılması şarttır. Bu durumda gözetilecek yegane husus çocuğun üstün menfaatidir.
gözetilmesi gereklidir. Keza, ana ve babaya tanınan velâyet hakkı da çocuğun menfaati çerçevesinde yorumlanmalıdır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, velâyet düzenlenirken çıkar çatışması olursa, çocuğun menfaati, ana ve babanın menfaatine nazaran üstün tutulmaktadır.
Velayetin Kaldırılması Nedenleri Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenmiştir.
Genel olarak Velayetin Kaldırılması Nedenleri
Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir:
1. Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi.
2. Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması. Velâyet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. Kararda aksi belirtilmedikçe, velâyetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar.
Ana veya babanın yeniden evlenmesi hâlinde
Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir.
Velâyetin kaldırılması hâlinde ana ve babanın yükümlülükleri
Velâyetin kaldırılması hâlinde ana ve babanın çocuklarının bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülükleri devam eder. Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu giderler Devletçe karşılanır. Nafakaya ilişkin hükümler saklıdır.
Durumun değişmesi hâlinde, çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerekir. Velâyetin kaldırılmasını gerektiren sebep ortadan kalkmışsa hâkim, re'sen ya da ana veya babanın istemi üzerine velâyeti geri verir