Miras hukuku, gerçek kişinin ölümü veya ölümüne denk tutulan durumun varlığı halinde, kişinin sahip olduğu malvarlıklarının akıbetini düzenleyen hukuk kurallarına denilmektedir. Miras hukuku kurallarının uygulanabilmesi için bir gerçek kişinin ölümü şarttır. Kişilerin vefatı halinde miras bırakanın mirasçıları arasında mirasın paylaşılması gerekir. Miras hukuku kişilerin ölümünden sonra ortaya çıkan malvarlıklarının yasal veya atanmış mirasçılara hangi oranda ve ne şekilde geçeceğini düzenleyen hukuk dalıdır. Kişiler, mirastan mal kaçırma, mirasta saklı pay ve mal paylaşımı tenkis davası miras hukukunun konusuna giren alanlarda hukuki problemlerle karşılaşabilir. Hukuki problemlerin çözülmesi için avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti alması gerekebilir. Samsun'da miras hukukunun alanına giren hukuki uyuşmazlıklarla ilgili çalışan avukatlara Samsun Miras Avukatı denilmektedir. Miras hukuku ile ilgili olan davalar ile miras avukatları ilgilenir. Samsun miras avukatı arayışınız için miras hukuku hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
Miras: Mirasbırakanın ölümü ile mirasçılarına geçen tereke (malvarlıkları)
Mirasbırakan: (muris, müverris, müteveffa, ölen kişi, vefat eden)
Mirasçı: Mirasbırakanın ölümü ile malvarlıklarının intikal edeceği kişi mirasçıdır. Mirasçı gerçek veya tüzel kişi olabilir. Mirasçının mirasçılık ehliyetie sahip olmasının yanında mirastan yoksunluk sebeplerinin bulunmaması da aranır.
Tereke: Ölenin geri bıraktığı intikale elverişli malvarlıklarına denilmekted.
Mirasbırakan, kanunkoyucunun öngördüğü miras paylarını belli bir ölçüde (yasal mirasçılardan saklı paylı olanların saklı payını etkilemeksizin) yaptığı ölüme bağlı bir tasarrufla değiştirebilir. Bazılarına daha az miras bırakırken bazılarına daha fazla miras bırakabilir. Yasal mirasçı grubuna girmeyen kişileri mirasçı olarak atayabilir, vasiyet yolu ile bir kimseye belirli bir mal varlığı değerini bırakabilir.
Miras hukukunda yasal miraçsılık ve atanmış (iradi) mirasçılık olmak üzere iki tane mirasçılık bulunmaktadır.
Yasal mirasçı, mirasbırakanın vasiyetname veya miras sözleşmesi ile bir kişiyi mirasçı atamaması halinde, Kanun'da düzenlenen mirasçılıktır. Yasal mirasçılar gerçek kişilerdir. (Ancak kanun koyucu gerçek kişi yasal mirasçının bulunmadığı durumlarda devleti (tali) yasal mirasçı olarak belirlemiştir. Yasal mirasçının altsoyu, yasal mirasçının mirasçı olmadığı hallerde onun yerine geçer. (halefiyet ilkesi gereği)
Atanmış (iradi) mirasçı ise mirasbırakan tarafından ölüme bağlı tasarrufla öngörülen mirasçılıktır. Atanmış mirasçının altsoyu için bu durum sözleşmeyle belirlenmemişse halefiyet ilkesi geçerli değildir.
Miras bırakanın mirasçılarını; kan hısımları, sağ kalan eş, evlatlık ve devlet olarak sıralamak mümkündür.
Mirasbırakanın altsoyu(çocuk,torun) birinci zümre mirasçısıdır. Bu durumda eşin miras payı 1/4, alt soyunun miras payı ise 3/4'tür.
Eşin yokluğu yahut gayri resmi bir evlilik durumunda ise mirasbırakanın alt soyu'nun miras payı tamdır. Miras bırakanın çocukları ise eşit derecede mirasçı sayılmaktadırlar. Fakat miras bırakan ölümünden önce düzenleyeceği vasiyetname ile bu eşitliği belli bir veya bir kaç mirasçı lehine bozabilir.
Unutulmamalıdır ki ; miras bırakılan kişi yani çocuk miras bırakandan önce vefat etmişse miras ölen kişinin yani çocuğun alt soyundan devam eder.
Üvey çocuklar altsoy olarak birinci derecede zümre mirasçısı olmaz.
Mirasbırakanın evlilik dışında doğan çocukları, babya soybağı veya tanıma yolu ile bağlanmışlarsa, bu çocuklar ve onların altsoyu, babanın alt soyu olarak birinci derecede mirasçıdır.
Mirasbırakana kan bağı ile bağlanan altsoyun yanında evlatlık ve evlatlığın altsoyu da birinci derecede mirasçıdır.
İkinci derece mirasçılar, miras bırakanın annesi ve babasıdır. Anne ve baba eşit derecede mirasçıdırlar. Eşin varlığı halinde eşin miras payı 1/2, bu zümrenin miras payı ise 1/2'dir. Bu zümreye miras kalması için, murisin çocuğunun olmaması gerekir. Mirasbırakan kişinin annesi ve babası kendisinden önce vefat etmişse miras halafiyet yoluyla kardeşlerine kalır. Yani anne ve babanın daha öncesinde ölmesi durumunda ikinci zümreye kardeşler dahil olur ve miras kardeşlere kalır. Yine aynı şekilde kardeşler de öncesinde ölmüş ise aynı ilke gereği miras, murisin yeğenlerine kalır.
Üçüncü derece mirasçılar ; miras bırakanın büyük annesi ve büyük babasıdır. Miras bırakanın büyük annesi ve büyük babası ondan önce vefat etmişler ise miras alt soydaki kişilere geçmektedir. Teyze, hala, amca, dayı gibi. Mirasın bu zümreye intikali için, murisin çocuğunun,anne babasının,kardeşinin,yeğeninin olmaması gerekir.
Miras bırakanın ölümü ile birlikte sağ kalan eş birlikte bulunduğu zümreye göre miras bırakana belirli oranlarda mirasçı olur. Eğer sağ kalan eş miras bırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa mirasın dörtte biri kendisine kalır. Eğer sağ kalan eş miras bırakanın ana Ve baba zümresi ile birlikte mirasa mirasçı olurlar ise mirasın yarısı kendisine kalır. Eğer sağ kalan eş miras bırakan kişinin büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı konumunda ise mirasın dörtte üçü kendisine kalır. Ancak miras bırakan kişinin büyükanne ve büyükbabaları ve onların çocukları yok ise mirasın tamamı eşe kalır. Evlatlık ve Evlatlığın altı soyu evlat edinen kişinin kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlatlık olan kişinin kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder. Yani evlatlık olan kişi kendisini evlat edinen kişinin mirasçısı olurken biyolojik anne ve babasının mirasçısı olmaya da devam eder. Ancak evlat edinileni evlat edinen ve Hısımları evlat edinilene mirasçı olma hakkına sahip değillerdir. Gerisinde herhangi bir mirasçı bırakmaksızın ölen kişinin mirası devlete geçer. Samsun Miras avukatı için miras hukuku büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
Mirasbırakanın sağlığında, mirasbırakanın talep edebileceği bir maddi zarar doğmuşsa, mirasçılar bu zararın tazminini talep edebilirler. Mirasbırakana haksız fiilin işlenmesinden doğan bir zarar varsa, mirasbırakan dava açmadan ölmüş olsa bile mirasçılar tazminat talep edebilirler.
Manevi tazminat ise maddi tazminattan farklı bir düzenlemeye sahiptir. Manevi tazminat talebini mirasbırakanın sağlığında zarar veren ödemeyi kabul etmişse bu talep mirasçıya geçer. Fakat zarar veren mirasbırakanın sağlığında manevi zararı ödemeyi kabul etmemişse, manevi tazminat talebinin mirasçıya geçebilmesi için, mirasbırakanın manevi tazminat talebini sağlığında ileri sürmüş olması aranır.
Miras bırakan kişinin miras hakkında istismar eden, bazı tasarruflarına karşı korunan, yasal mirasın payının belirli oranlarıdır. Miras bırakan kişi bu oranlar üzerinden tasarruf edemez. Miras hakkı da hiçbir şekilde ortadan kaldırılamaz. Ancak kanun alt soy, anne baba ve hayat arkadaşının miras payının bir miktarını korur.
Mirasa hak kazanan kişiler;
-Alt soy için yasal belirlemiş miras payının yarısı
-Anne ve babanın her biri için yasal miras payının çeyreği
-Sağ kalan eş için alt soy ve anne baba sınıfıyla birlikte mirasçı olması durumunda yasal miras payının tamamı, diğer durumlarda yasal miras payının çeyreği
Saklı pay sahibi miras bırakılan mirasta hak sahibi olan mirasçılar
-Miras bırakan vefat eden kişinin evlatları, evlatlarının çocukları yani torunları, onların çocukları
-Miras bırakan vefat eden bireyin ebeveynleri yani anne ve babası
-Miras bırakan kişinin resmi nikâhlı eşi saklı pay mirasçısıdır.
Denkleştirme miras bırakan kişinin sağlığında bu kişinin mirasçısının ondan karşılıksız almış olduğu malları aynen ya da bunun karşılığını geri vermesi ile ve bu durumların miras taksimi esnasında hesap içerisinde yer almasından oluşur. Mirasta denkleştirme 4721 sayılı Türk medeni kanunun ilgili hükümlerinde açıklanmıştır. Mirasta denkleştirme ile ilgili olarak mirasçıların arasında olan denkleştirmeden mirasçılık sıfatını kaybı halindeki denkleştirmeden denkleştirme şeklinde eğitim ve öğretim giderlerinden, hediyeler Ve evlenme giderlerindeki denkleştirmelerden bahsetmek mümkündür.
İlk olarak mirasçı olan kişiler arasındaki denkleştirmeden bahsedilebilir. Yasal mirasçı olan kişiler miras bırakan kişinin miras paylarına mahsuben elde etmiş oldukları sağlar arası karşılıksız olan kazandırmaları denkleştirmenin sağlanması suretiyle terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlülük altındadırlar. Miras bırakan kişinin çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek veyahut Bir mal varlığının devrini yapmak ya da borçtan kurtulmak ve benzerleri gibi karşılık almadan alt soyuna yapmış olduğu kazandırmalar aksi durum miras bırakan kişi tarafından açıkça ifade edilmemiş ise Denkleştirmeye tabi olur. Mirası denkleştirme de mirasçı kişiler arasındaki denkleştirmenin yanı sıra mirasçılık sıfatının kaybı halindeki denkleştirmeden söz etmekte mümkündür. Mirasın açılmasından sonra veya önce mirasçılık sıfatını kaybeden mirasçı kişiye ait geri verme yükümlülüğü bu kişinin yerine geçen mirasçı kişilere miras paylarında meydana gelen artış oranında geçer. Mirasın denkleştirilmesi ile ilgili olan denkleştirme şeklinde geri verme veya mahsup, miras payını aşan kazandırmalar ve denkleştirme değeri durumlarından bahsedilebilir.
Denkleştirme şekli içerisindeki geri verme veya mahsupta Geri verme yükümlülüğü altında olan mirasçı olan kişi eğer isterse aldığını aynen geri verir.Bununla birlikte geri verme yükümlülüğü altında olan mirasçı kişi isterse payından fazla olsa dahi değerini miras payına mahsup ettirir. Miras bırakan kişinin bu kurala aykırı tasarruflara ve mirasçıların tenkis ilişkin hakları ise saklıdır. Denkleştirme şekli ile ilgili olan bir diğer durum ise miras payını aşan kazandırmalardır. Yapılmış olan kazandırmaların miras payını aşmış olması durumunda mirasçı olan kişi miras bırakan kişinin bunu kendisine bırakmak niyetinde olduğunu ispat ederse bu fazlalık denkleştirmeye tabi değildir. Diğer mirasçı olan kişilerin tenkis ile İlgili olan hakları ise saklıdır. Denkleştirme şeklinde değinilmesi gereken diğer durum ise denkleştirme değerlidir.
Denkleştirme kazandırmanın denkleştirmenin yapıldığı zamandaki değeri esas alınarak yapılır. Yarar ve zarar ile gelir ve giderler ile ilgili olan mirasçı kişiler arasında sebepsiz zenginleşmeler ilgili olan hükümler uygulanır. Denkleştirmeyle ilgili olan denkleştirmiş şeklinin yanı sıra Bir diğer durum ise Eğitim ve öğrenim giderleridir. Çocukların eğitim ve öğrenimi İle ilgili olarak yapılan giderler nedeniyle geri verme yükümlülüğü altında olmak miras bırakan kişinin tersi bir durumu istediği ispat edilmediği sürece ancak alışılmış ölçüleri aşan kısım için mevcuttur. Eğitim ve öğreniminin tamamlanmamış olan veya engelliliğe sahip olan çocuklara paylaşma da hakkaniyete uygun bir ödeme yapılır. Yani eğitim ve öğrenimini tamamlamamış Bir çocuğun varlığı söz konusuysa bu çocukla ilgili olarak yapılan paylaşma da çocuğun durumu göz önünde bulundurulur. Bununla birlikte yine çocuğun engelli olma durumu söz konusu ise bu durum paylaşma da göz önünde bulundurularak paylaşma hakkaniyete uygun olarak yapılır. Mirasın paylaşılmasında bir diğer durum ise hediyeler ve evlenme giderleridir.
Bazı giderler denkleştirmeye tabi tutulmaz. Bu giderler olan hediyeler ile evlenme sırasında yapılmış olan geleneğe uygun giderlerdir. Eğer olan hediyeler ile evlenme sırasında yapılmış olan geleni uygun giderler söz konusuysa bu giderlerin denkleştirmeye tabi tutulması mümkün değildir.
Miras bırakan kişinin mal varlığını bıraktığı kişiler tarafından çeşitli nedenlerden dolayı miras reddedilir. Mirasın reddi, önceki zamanda etkili olarak hayatının sona ermesi anından itibaren geçerlilik sağlar. Mirası kabul etmeyen miras bırakılan kişi, mirası bırakandan önce hayatını kaybetmiş gibi paylaşılır. Reddi miras için gerekli görevli olan mecralara başvurmak gerekir. Yazılı veyahut sözlü bir biçimde mahkemelere beyanlarını sunmaları gerekir. Sulh hukuk mahkemelerinde herhangi bir reddi miras davası için sözlü ya yazılı bir beyan bulunmuyorsa miras reddedilemez.
Yasal mirasçı olduklarını öğrendikten sonra geçen 3 ay süre içinde reddetme haklarına sahiptirler. Aksi taktirde süre geçerse miras reddi geçersiz sayılır.
Miras hukuku mirasın kayıtsız ve şartsız reddetmesine ilişkin gerekli mahkemelere sözlü ya da yazılı olarak beyanda bulunduktan sonra tek taraflı olarak iptal yapılamaz. Ancak mirasçının hepsinin muvafakatiyle olur. Kişi reddin iptal davası da açabilir.
-Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi
-Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-i Şuyu Davası)
-Muris Muvazaasına Dayalı Tapu İptal ve Tescil Davası
-Saklı Paylı Mirasçıların Tenkis Talebine İlişkin Tenkis Davası
-Mirası Denkleştirme Ve Tereke İade İle İlgili Dava Atanmış Kişi Mirasçılık Belgesi Verilmesi
-Dava Mirasın Yoksun Kişiye Mirasçılık Belgesi Verilmesi
-Mirasçılık Belgesinin İptali Ve Yeni Mirasçılık Belgesi Verilmesi
-Mirasın Reddi Halinde Mirasçılık Belgesi Verilmesi Davası
-Terekenin Mevcudunun Tespiti İle İlgili Dava Mirasçılık Belgesi Verilmesi Davası
-Mirastan Yoksunluğun Tespiti İle İlgili Dava Terekenin Korunmasına İle İlgili Dava
-Mirası Denkleştirme Ve Tereke İade İle İlgili Dava Terekenin Resmi Defterinin Tutulması
-Miras Sözleşmeler İle İlgili Dava Mirasın İflas Hükümlerine Göre Tasfiyesinin Yapılması
-Alacağın Tereke Masasına Kayıt Ve Kabulü İle İlgili Dava
-Alacaklıların Mirasın Reddinin İptaline İle İlgili Dava İflas İdaresinin Mirasın Reddinin İptali
-Mirasçının Gaipliğine Karar Verilmesi İle İlgili Dava Miras Bırakanın Gaipliğine Karar Verilmesi
-Vasiyetnamenin Açılmasına Dair Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması ve Tenfizi
-Ön Mirasçı, Art Mirasçı Atanması
-Mirastan Feragat Sözleşmesinin Geçersizliğinin Tespiti
-Mirasın Mirasçılar Tarafından Gerçek Reddi İle İlgili Dava
-Mirasın Reddi Kararının İptali İle İlgili Dava Mirasçılıktan Çıkarma
-Dava Veraset İlamı ( Mirasçılık Belgesi ) İle İlgili Dava
-Mirasçılık Belgesinin ( Veraset İlamının ) İptali İle İlgili Dava
-Terekenin Tespiti Davası İle İlgili
-Vasiyetnamenin İptali İle İlgili Dava Muris Muvazaası İle İlgili Dava Çekişmesiz Yargı İşlerinden Doğan Miras İle İlgili Dava Mirastan Mal Kaçırma İle İlgili Dava Tenkis İle İlgili Dava Denkleştirme İle İlgili Dava Miras Sebebiyle İstihkak İle İlgili Dava
Samsun Miras Avukatı arayışı olan kişilere Avukat İlker Şahin Hukuk & Danışmanlık bürosu olarak yardımcı olmakta, hukuki destek sağlamaktayız. Samsun Miras Avukatı olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz. Bu süreçlerde müvekkillerimizi en iyi şekilde temsil etme ve danışmanlık hizmeti verme amacını güdüyoruz.