Açığa imzanın kötüye kullanılması Türk Ceza Kanunu'nun 209. maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 209
(1) Belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı, verilme nedeninden farklı bir şekilde dolduran kişi, şikayet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2) İmzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi, belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılır.
Taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ...Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde gelen olmadığından, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 24/06/2009 tarihinde adi ortaklık şeklinde işletilmek üzere fırıncılık işine başlandığını, her iki tarafın piyasadan un temin etmek amacıyla açığa imzalı üçer adet boş senet verileceğinin kararlaştırıldığını, daha sonra ortaklığın bozulduğunu, davalının teminat adı altında boş olarak imzalanmış senetleri ilgili yerlere vermek yerine senetlerden birini anlaşmaya aykırı doldurarak takibe koyduğunu ileri sürerek takip konusu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalının % 20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddiasının yazılı delil ile ispatı gerektiğini, nakden kayıtlı senedin davacı tarafından ortaklıktan doğan borçları için verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olduğu, davacının imzasını inkar etmediği, senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı delil ile ispatı gerektiği, davacı tarafça davalıdan sadır olmuş yazılı delil bildirilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olduğu, takip konusu bonoda davacının keşideci davalının ise lehtar durumunda olduğu, bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, TTK'nun 778/1-f maddesinin yollaması ile 680/1.maddesi uyarınca tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlamaya elverişli yazılı delil bildirmediği, mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre, ispat yükü doğru belirlenerek aynı gerekçe ile davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/7949 Esas, 2016/5053 Karar 08.06.2016 Tarihli Kararı
Müşteki tarafından işe girerken teminat amacıyla verilmiş olan imzalı boş senedin sanık tarafından anlaşmaya aykırı şekilde doldurularak icra takibine konu edilmesinden ibaret eylemin sübutu halinde, 5237 Sayılı TCK’nun 209/1. maddesinde düzenlenen açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturacağı, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.03.1989 gün ve 1/2 Sayılı kararında belirtildiği üzere, açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun yazılı delille ispatının zorunlu olduğu, kanunun cevaz verdiği ayrık durumlar dışında tanıkla ispatın olanaklı olmadığı cihetle; dosya kapsamından şikayetçinin boş olarak imzaladığı senedin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak sanık tarafından doldurulduğuna dair herhangi bir yazılı belge ibraz edilemediği ve beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfının tayininde de yanılgıya düşülerek yazılı şekilde açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçu nedeniyle cezalandırılması hukuka aykırıdır
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2017/531 Esas, 2020/354 Karar, 09/07/2020 Tarihli Kararı
İmzalı boş bir kağıdın anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının ceza mahkemesinde serbest delil usulü, hukuk mahkemesinde ise istisnalar dışında sınırlı delil usulüne göre çözümü, aynı olaya ilişkin farklı hukuki sonuçların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu nedenle senedin anlaşmaya aykırı düzenlenip düzenlenmediğine ilişkin sorun çözülürken ceza mahkemesi, tanıkla ispat konusunda hukuk mahkemesinin bağlı olduğu usul kurallarını uygulamalıdır.