İkrar kısaca; taraflardan birinin ileri sürmüş olduğu vakıanın diğer tarafça doğru olduğunun bildirilmesidir. Bu bakımdan bir taraf usul işlemi olan ikrar ile taraflar arasında çekişmeli olan vakıa artık çekişmeli olmaktan çıkar ve ispata gerek kalmaz Boşanma davalarında yargılama uslülü Türk Medeni Kanunu'nun 184. maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 184- Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tâbidir:
1. Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.
2. Hâkim, bu olgular hakkında gerek re'sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.
3. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz.
4. Hâkim, kanıtları serbestçe takdir eder.
5. Boşanma veya ayrılığın fer'î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
6. Hâkim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.
Anayasa Mahkemesi'nin 2005/26 Esas, 2008/105 Karar ve 15.05.2008 Tarihli Kararı
4721 sayılı Yasa'da, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda öngörülen usuller dışında, boşanma davaları için özel yargılama kurallarına yer verilmiştir. Yasa'nın 184. maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, hâkimin, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamayacağı, (3) numaralı bendinde ise tarafların bu konudaki her türlü ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı belirtilmiştir. İkrar, beyanda bulunan taraflardan birinin, diğer tarafça karara bağlanması istenilen hakkın veya hukuki durumun meydana gelmesine esas teşkil eden ve ileri sürülmüş bulunan olayların tamamen veya kısmen doğru olduğunu bildirmesidir; somut olaylarla ilgili olup, diğer tarafın talep sonucuna ilişkin değildir. İkrar, bunu yapan tarafın tek taraflı açık bir irade beyanı ile olmaktadır.
Boşanma davalarında hâkim kural olarak ikrarla bağlı olmadığı gibi kabulle de bağlı değildir. Eşlerin boşanma konusunda aralarında gerçekleştirecekleri anlaşmanın önlenmesi ve böyle bir anlaşmaya hukuksal sonuç bağlanmaması amacına yönelik 184. maddedeki tarafların her türlü ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı kuralı, boşanma davalarında tarafların boşanmaya yol açan nedenlerin varlığı konusundaki kabullerinin hukuki bir sonuç doğurmayacağı anlamına gelmektedir. Taraflar boşanma sebebi olarak gösterilen olayları ikrarı taraflar boşanma sebebi olarak gösterilen olayları ikrar etmiş olsalar bile hâkim bu beyanlarla bağlı olmayıp, kendiliğinden araştırma ilkesi gereğince davanın dayandırıldığı olayları araştırmak zorundadır. Boşanma davalarındaki bu usul kuralı hâkimin ikrarı hiç dikkate almayacağı anlamına gelmez. Hâkim sadece bu ikrarla bağlı tutulmamıştır. İkrarla bağlı olmama ile onun dikkate alınarak hüküm verilmesi farklı olgulardır. Boşanma davalarında tarafların her türlü ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı yönündeki bu kurala 4721 sayılı Yasa'nın "Evlilik birliğinin sarsılması"na dayanan boşanmanın düzenlendiği 166. maddenin üçüncü fıkrasının itiraz konusu son tümcesinde bir istisna getirilmiş ve uygulamada "anlaşmalı boşanma" olarak nitelendirilen boşanma davalarında tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmünün uygulanmayacağı öngörülmüştür. 4721 sayılı Yasa'da "irade ilkesi" geçerli değildir, eşlerin hâkim kararı olmaksızın mahkeme dışında evlilik birliğine son vermeleri olanaksızdır. 166. maddenin üçüncü fıkrasında irade ilkesi ile birlikte evlilik birliğinin sarsılması ilkesine de yer verilmiştir. Genel boşanma sebeplerinden anlaşmalı boşanmanın düzenlendiği bu fıkrada yasakoyucu, tarafların boşanma konusundaki iradesi ile evlilik birliğinin sarsılması ilkesinin unsurlarının gerçekleştiğini ifade etmiştir. Bir başka deyişle tarafların irade ilkesine göre boşanma yönündeki iradelerini belirli koşulların gerçekleşmiş olması durumunda evlilik birliğinin sarsılması ilkesi ile desteklemiş, evlilik en az bir yıl sürmüş ise eşlerin birlikte başvurmaları ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının karinesi kabul edilmiştir
T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2012/3936 Esas, 2012/20545 Karar ve 10.09.2012 Tarihli Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Medeni Kanunun 184/3. maddesinde yer alan "tarafların her türlü ikrarının hakimi bağlamayacağına" ilişkin kuralın temel amacı eşlerin kanunun öngördüğü kurallara (MK m. 166/3) uymaksızın anlaşma ile boşanmalarının önlenmesidir. Tarafların boşanma sebebi olarak ileri sürülen maddi olayların varlığını kabul etmeleri bu kuralın kapsamı dışındadır. Taraflarca maddi olayların varlığının kabulü halinde başkaca kanıt aramaya gerek bulunmamaktadır. Ancak maddi olayların boşanmayı gerektirip gerektirmeyeceği konusunu yine hakim takdir edip değerlendirecektir. Somut olayın incelenmesine gelince; taraflar boşanma konusunda anlaşmış değillerdir. Davalı koca başka kadınlarla ilişki kurarak sadakatsiz davrandığını kabul etmiş, ama defalarca özür dilediğini, pişman olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı kocanın maddi olayların varlığına ilişkin kabulü sırf boşanmayı sağlamak amacına yönelik olmayıp, maddi olayların varlığı konusunda başkaca kanıt aramaya gerek olmadığı gözetilerek boşanmaya karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 10.09.2012
Sonuç olarak Taraflar boşanma sebebi olarak gösterilen olayları ikraaraflar boşanma sebebi olarak gösterilen olayları ikrar etmiş olsalar bile hâkim bu beyanlarla bağlı olmayıp, kendiliğinden araştırma ilkesi gereğince davanın dayandırıldığı olayları araştırmak zorundadır. Boşanma davalarındaki bu usul kuralı hâkimin ikrarı hiç dikkate almayacağı anlamına gelmez. Hâkim sadece bu ikrarla bağlı tutulmamıştır. İkrarla bağlı olmama ile onun dikkate alınarak hüküm verilmesi farklı olgulardır. Hak kaybına uğranılmaması için Samsun'da açılacak boşanma davaları için bir Samsun boşanma avukatı ile iletişime geçmeniz sizin faydanıza olacaktır.