Türk Medeni Kanunu’nda boşanma sebepleri genel ve özel boşanma sebepleri olarak düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 161-166 maddelerinde boşanma sebepleri belirtilmiştir. Zina nedeniyle boşanma davası, Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış nedenleri ile boşanma davası, Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme sebepleri ile boşanma davası, Terk Sebebiyle boşanma davası, Akıl Hastalığı sebebiyle boşanma davası gibi özel boşanma sebepleri vardır. Ayrıca tek tek belirtilmiş olmayan evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan genel boşanma sebebi olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası da açılabilmektedir. Genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması kanunda gösterilmediği için yüksek mahkeme kararlarıyla belirlenmektedir.
Hukukumuzda, anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davası olmak üzere iki tür boşanma davası bulunmaktadır. Anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında velayet, kişisel ilişki, yoksulluk ve iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat gibi konularda anlaşma sağlanarak, dava dilekçesi ve anlaşmalı boşanma protokolü ile tarafların birlikte başvurması sonucunda görülen davadır. Anlaşmalı boşanma davası daha kısa süren ve daha az yıpratıcı bir süreç olarak nitelendirilebilir. Çekişmeli boşanma davasında ise taraflar arasında velayet, kişisel ilişki, yoksulluk ve iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat gibi konularda anlaşma sağlanamamıştır. Yani taraflar arasında anlaşma sağlanamayan boşanma davalarına, çekişmeli boşanma davası da denebilir. Örnek vermek gerekirse; eşlerden birisi boşanmak istemesine rağmen, diğer eşin boşanmak istemediği, her iki eş boşanmak istiyor ancak boşanmanın sonuçlarından velayet, tazminat, nafaka gibi konularda anlaşamıyor ise çekişmeli boşanma davası söz konusu olacaktır.
Özel Boşanma Sebepleri
-Zina Nedeniyle Boşanma
-Hayata Kast
- Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış
-Suç İşleme veya Haysiyetsiz Yaşam Sürme
-Terk Nedeniyle Boşanma
-Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma şeklindedir
Genel Boşanma Sebebi
-Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması olarak düzenlenmiştir.
Eşlerin; boşanma, velayet ve boşanmanın mali sonuçları (nafaka, tazminat, mal paylaşımı) gibi hususlarda anlaşma sağlayarak doğru bir boşanma protokolü ve anlaşmalı boşanma dilekçesi ile anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi mümkündür. Taraflar evliliğin yürümediğinde hem fikir olup boşanma kararı aldıklarında izlemeleri gereken yol anlaşmalı boşanma davası açmaktır. Anlaşmalı boşanma davası ile birlikte taraflar süreci çok daha hızlı şekilde, maddi ve manevi daha az kayıplarla atlatabileceklerdir.
Anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davasına göre çok daha hızlı sonuçlanan ve daha az masraf gerektiren bir boşanma davasıdır. Anlaşarak boşanmak isteyenler için bazı şartlar bulunmaktadır; Anlaşmalı boşanma davası için en önemli şartlardan biri evliliğin en az 1 yıldır sürmüş olmasıdır. Evlilik süresi 1 yılı doldurmayan taraflar anlaşmalı boşanma davası açamayacaktır. 1 yılı doldurmayan evliliklerde anlaşmalı boşanma için başvurulması halinde dava reddedilecektir.
Anlaşmalı boşanma davalarında bir diğer konuda eşlerin birlikte başvuru yapmaları ya da bir eşin diğerinin açtığı davayı kabul etmesidir. Tarafların ikisi de İlkadım boşanma avukatı ile temsil edilseler bile iki tarafında gelmesi zorunludur. Hakim karşısında kendi iradeleri ile boşanmak istediklerini belirtmek zorundadırlar. Anlaşmalı boşanma davasında boşanma dilekçesinin yanında anlaşmalı boşanma protokolü de hazırlanmış olması gerekmektedir. Boşanma protokolü yazılı ve taraflarca imza altına alınmış olması gerekmektedir. Hak kaybı yaşanmaması için bir İlkadım boşanma avukatı ile hareket edilmesi tarafların yararınadır. Müşterek çocuk/çocuklar varsa velayetin kime verileceği konusunda tarafların anlaşması gereklidir.
Velayet şarta başlanamaz, tereddüt uyandırmayacak şekilde düzenleme yapılmalıdır. Velayet kendisine verilen eş çocuk/çocuklar için nafaka istemiyorsa belirtmeli, istiyorsa nafaka miktarı protokole yazılmalıdır. Yine velayet kendisine verilmeyen eşin çocukları ile görüşmesi konusunda da düzenleme yapılabilir. Velayet kamu düzenine ilişkindir ve bu nedenle hakim tarafların hazırlayacağı protokolle bağlı değildir. Protokolde değişiklik veya düzenleme yapabilir. Çocuğun ihtiyaçları, temizliği, alışverişi beslenmesi, anne ile de hafta sonu vakit geçirmesi düşünülerek iki hafta sonu görüş kabul edilmektedir. Velayet sonrası kişisel görüş için izlenecek en uygun yol çocukla kişisel ilişki kurulması ( çocuk görme zamanları) mahkemenin takdirine bırakmaktır.
Anlaşmalı boşanma davasında mal paylaşımına dair açık hüküm ve düzenleme bulunmazsa taraflar boşanma kararı sonrası mal paylaşımı davası açabilirler. Bu nedenle boşanma sonrasında yeni davalarla karşı karşıya gelmemek için boşanma protokolü ile mal rejiminin de düzenlenmesi gerekmektedir. Mal rejimi düzenlemesi ileride açılacak davaların, yargılama giderlerinin önüne geçmeyi sağlayacaktır. Boşanma protokolü tarafların isteklerini ve anlaştıkları konuları içerir. Velayet, Mal paylaşımı, Nafaka, tazminat, çocuk ile kişisel ilişki gibi anlaşılan tüm konular bu protokolde yazılı olarak mahkemeye sunulacaktır. Toparlamak gerekirse anlaşmalı boşanma davasının şartları şu şekilde özetlenebilir.
-En az 1 yıl sürmüş evlilik bulunmalıdır.
-Tarafların boşanmaya yönelik özgür iradeleri bulunmalıdır.
-Velayet, nafaka, tazminat gibi konularda anlaşma sağlanmış olmalıdır.
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER?
Anlaşmalı boşanma davaları çekişmeli boşanma davalarına göre çok daha çabuk bitmektedir. Boşanma davasının süresi davanın açılacağı yerde bulunan mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişiklik göstermektedir. Her şehirde mahkemelerin yoğunluğu farklı olabileceğinden bu süreler uzayabilmektedir. Boşanma kararı verildikten sonra (15-30 gün) gerekçeli karar yazılarak taraflara tebliğ edilmesi ile 15 günlük istinaf süresinden sonra tarafların istinaf etmemesi halinde karar kesinleşir.
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR?
Anlaşmalı boşanma davası aile mahkemesinde, aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerinde açılır. Önemle belirtmek gerekir ki asliye hukuk mahkemesine açılacak anlaşmalı boşanma davası aile mahkemesi sıfatıyla açılmalıdır yoksa dava görev yönünden reddolur.
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASINA DÖNÜŞÜR MÜ?
Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra davanın karar aşamasına kadar taraflar, anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan hususlarda anlaşamamaları halinde mahkemeye bildirimde bulunarak anlaşmalı boşanma davasını çekişmeli boşanma davasına dönüştürmek için başvurabilirler. Bu durumda hakim tarafından dava reddedilmeyecek, anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönmesine karar verilecektir. Davaya bu andan itibaren çekişmeli boşanma davası olarak devam edilecektir.
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI ÜCRETLERİ NE KADAR?
Anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davalarının avukatlık ücreti için tıklayın.
Hukuken geçerli olarak kurulan evliliğin mahkeme kararı ile yasal olarak sona erdirilmesi “boşanma” olarak ifade edilmektedir. Mevcut ve hukuken geçerli evlilik birliğinin sona ermesi için eşlerden birisinin, boşanmaya sebebiyet veren olayları ve boşanma talebini boşanma dava dilekçesinde mahkemeye sunması “Boşanma Davası” olarak adlandırılmaktadır.
ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI NASIL İŞLER
Çekişmeli Boşanma Davasının yargılama aşaması Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenmiştir. Yazılı yargılama usulünün uygulandığı boşanma davalarında aşamalar şu şekildedir:
-Dilekçeler Aşaması
Dilekçeler Aşamasında taraflar karşılıklı olarak dava, cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesini sunarlar.
-Ön İnceleme Aşaması
Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulh olmaya veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir.
-Tahkikat Aşaması
Boşanma davasında, tarafların dilekçelerinde ileri sürdükleri beyanlar soyut iddialardan ibarettir. Bu beyanların doğru olup olmadığının araştırılması gerekir. Bunun için tahkikat aşamasına ihtiyaç vardır. Tahkikat yapılmadan kural olarak davanın esasına ilişkin karar verilemez. Yargılamanın en uzun süren aşamasıdır. Tarafların ispat faaliyetleri bu aşamada gerçekleşir. Tahkikat aşamasında tarafların davada ileri sürdükleri bütün iddia ve savunmalar birlikte incelenir.
-Sözlü Yargılama Aşaması
Boşanma davalarında mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.
-Hüküm
Hüküm, boşanma davalarında yargılamanın son aşamasıdır. Yargılama sonunda, mahkemece usule ve esasa ilişkin verilen bir kararla dava sona erer.
ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASINDA TARAFLARIN HAKLARI NELERDİR?
Boşanma Davasında Tarafların Ayrı Yaşama Hakkı, Ortak Konutun Özgülenmesini Talep Etme Hakkı, Çocuğun Teslim Edilmesini Talep Etme Hakkı, Çocuğun Tedbiren Velayetini Talep Etme Hakkı, Çocuk İle Kişisel İlişki Kurma Hakkı, Kendisi İçin Tedbir Nafakası Hakkı, Çocuk İçin Tedbir Nafakası Hakkı, İştirak Nafakası Hakkı, Yoksulluk Nafakası Hakkı, Velayet Hakkı, Maddi ve Manevi Tazminat Hakkı, Ziynet Eşyası Alacağı Hakkı, Mal Rejiminden Kaynaklı Alacak ve Haklar, Aile Konutu Şerhi Konulmasını İsteme Hakkı, 6284 Sayılı Yasadan Kaynaklanan Koruyucu Tedbirlerin Uygulanmasını Talep Etme Hakkı, Kendi Eşyalarını Talep Etme Hakkı gibi hakları bulunmaktadır.
ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASINDA VELAYET
Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velayet hakkı kendisine verilmeyen tarafın çocukla Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Velayet kamu düzenine ilişkin olup çocuğun üstün yararı gözetilir. Çocuğun üstün yararını belirlerken, onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir.
BOŞANMA DAVASINDA İŞTİRAK NAFAKASI
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Yani velayet hakkı kendisine verilmeyen ebeveyn, velayet hakkı kendisine verilen eşe müşterek çocuğun giderleri için iştirak nafakası ödemek zorundadır. İştirak nafakası belirlenirken hakim tarafından nafaka yükümlüsünün sosyal ve ekonomik durumunu, çocuğun gereksinimlerini ve velayet kendisine bırakılan tarafın da ekonomik bakımdan çocuğa yapabileceği katkıyı göz önünde tutmalıdır. Nafakaya karar verilirken takdir yetkisini kullanan hâkim TMK m.4’de anılan hakseverlik (hakkaniyet) ilkesini göz önünde bulundurmak zorundadır.
BOŞANMA DAVASINDA YOKSULLUK NAFAKASI
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Boşanma davalarında kusur belirlemesi son derece önemlidir. Çünkü tarafların eşit kusurlu olması veya nafaka yükümlüsünün hiç kusurlu olmaması halinde dahi yoksulluk nafakasına hükmedilebilir.
BOŞANMA DAVASINDA MADDİ ve MANEVİ TAZMİNAT
Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASINA DÖNÜŞEBİLİR Mİ?
Çekişmeli boşanma davası sırasında davanın tarafları, boşanma ve boşanmanın sonuçları olan velayet, kişisel ilişki, nafaka, maddi ve manevi tazminat gibi konularda anlaşmaya varırlarsa, aralarında anlaşmalı boşanma protokolü hazırlayarak ve bu protokolü boşanma davasının görüldüğü mahkemeye sunarlar ve hakimden anlaşmalı olarak boşanmak istediklerini beyan edebilirler.
İlkadım boşanma avukatı Samsun'da genel olarak şu davalarla ilgilenmektedir. Anlaşmalı Boşanma ve Çekişmeli Boşanma (Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma) Terke Dayalı Boşanma Zina Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Akıl Hastalığı Fiili Ayrılık Nafaka İndirilmesi Nafaka Arttırılması Nafaka Kaldırılması Maddi ve Manevi Tazminat (TMK 174.maddesi) Velayetin Değiştirilmesi Velayet Talebi Velayet Kaldırılması Mal Rejiminin Tasfiyesi Mal Paylaşımı Mal Ayrılığı Evliliğin İptali İddet (Bekleme) Süresi ve Kaldırılması Davalarına bakabilmektedir. İlkadım boşanma avukatı, boşanma davalarına bakar. Boşanma davaları en fazla çekişmenin yaşandığı ve dikkatli davranılmazsa çok uzun sürebilen bir davadır. Samsun Boşanma Avukatı sizlere bu konuda yardımcı olmaktadır. Dava dilekçesinin hazırlanması, dilekçede hukuka uygun delillerin sunulması, duruşmalara katılım, mahkeme tarafından kurulan hükme karşılık itiraz yoluna başvurma veya kararın kesinleştirmesine dair tüm işlemler başından sonuna kadar özen ve titizlikle yürütülecektir.
Avukat arasında sıralama veya avukatın en iyi olunmasına göre bir kriter bulunmamaktadır. Her avukat çalışmalarını belli bir alanda yürüterek uzmanlaşmakta ve dava tercihini uzman olduğu alanlarda yapmaktadır. Diğer mesleklerde olduğu gibi bizler de vekillik hizmetini sorumluluk bilinciyle hareket ederek mesleğimizi gereği gibi yerine getirmekteyiz. Bu yüzden İlkadım en iyi boşanma avukatı söylemi de eksik kalmaktadır.
Taraflardan birisi ya da her ikisi boşanmak istiyor ise durumlarına göre boşanma davası türlerinden birisi ile boşanma davası açılacaktır. Öncelikle tarafların anlaşmalı boşanma davası ile mi yoksa çekişmeli boşanma davası ile mi boşanacağı tespit edilmelidir. Taraflardan her ikisi de boşanmak istiyor ve boşanmanın diğer unsurlarında da anlaşmışlar ise anlaşmalı boşanma yolu ile boşanacaktır.
Boşanma Dava Süreci Nasıl İşler?
Kişilerin İlkadım Boşanma Avukatı aracılığı ile isterlerse kendilerinin açmış olduğu boşanma davası şu şekilde işlemektedir. Boşanma davasında öncelikle davacının dava dilekçesi davalıya gönderilmektedir. Davalı, cevap dilekçesi yazacak, cevap dilekçesi davacıya gönderilecektir. Sonra sırasıyla cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi olarak dilekçeler aşaması tamamlanacaktır. Dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra mahkeme tarafında duruşma günü tayin edilecektir. Boşanma davasında öncelikle davacının dava dilekçesi davalıya gönderilmektedir.
Davalı, cevap dilekçesi yazacak, cevap dilekçesi davacıya gönderilecektir. Sonra sırasıyla cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi olarak dilekçeler aşaması tamamlanacaktır. Dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra mahkeme tarafında duruşma günü tayin edilecektir.
İlk duruşma ön inceleme duruşması olacaktır. Ön inceleme duruşmasında tarafların iddia, beyan ve savunmaları tespit edilecek, uzlaşma durumunun olup olmadığı taraflara sorulacaktır. Taraflar delillerini sunmamış ve tanıklarını bildirmemiş ise tanık ve delil bildirimi için her iki tarafa da süre verilecektir. Ön inceleme aşamasından sonra tahkikat aşamasına geçilecek ve delillerin mahkemeye celbi ile tanıkların dinlenmesi gerçekleşecektir. Delillerin toplanmasından sonra hakim, dosya hakkında karara varacaktır.
Tek Celsede Boşanmak Mümkün Mü?
Tek celsede boşanma gerçekleşmesi için tarafların anlaşmalı boşanma davası açması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma davasının gerekli şartlarının sağlandığı durumda boşanma davasına bakmakla görevli hakim tek celsede boşanma kararı vermesi mümkündür. Tek celsede boşanmak ancak anlaşmalı boşanma davalarında mümkündür. Çekişmeli boşanma davalarında ise tek celsede boşanma sağlanması mümkün değildir.
Boşanma Davasında Velayet
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri, İç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Uzman kişilerce yapılacak araştırma ve rapor ile annenin müşterek çocuğun gelişiminin sağlayabileceği ve devam ettirilebileceği bir ortam oluşturduğu, çocuğun doğumundan itibaren yanında bulunduğu, bakım ve gözetimi ile ilgili olarak maddi ve duygusal gereksinimlerini karşılamaya çalıştığı ve bu suretle anne ile müşterek çocuk arasında kuvvetli bir bağ oluştuğu hususunda görüş bildirse dahi babanın koşulları da aynı şekilde araştırmalı çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince hangi ağır basıyorsa o tarafa bırakılmalıdır. Uygulamada bazı aile mahkemeleri herhangi bir araştırma yapmadan doğrudan çocuğun ana bakım ve şefkatine muhtaç olduğu gerekçesi ile anaya bırakıyorsa da bu durum çocuğun üstün yararı ilkesine aykırı bulunmaktadır. Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velayet hakkı kendisine verilmeyen tarafın çocukla Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Velayet kamu düzenine ilişkin olup çocuğun üstün yararı gözetilir. Çocuğun üstün yararını belirlerken, onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir.
Boşanma Davasında Nafaka, Maddi ve Manevi Tazminat
Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Velayeti kendisine bırakılan kişi, velayeti kendisine bırakılmayan kişiden müşterek çocuklar için iştirak nafakası isteyebilir. İştirak nafakası çocuğun velayeti kendisine verilmemiş olan eş tarafından diğer eşe, evlilik birliğinin sona ermesi durumunda verilen bir nafakadır Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak yoksulluk nafakası isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Boşanma davalarında kusur belirlemesi son derece önemlidir. Çünkü tarafların eşit kusurlu olması veya nafaka yükümlüsünün hiç kusurlu olmaması halinde dahi yoksulluk nafakasına hükmedilebilir. Ancak yoksulluk nafakası talep eden kişinin daha ağır kusurlu olması durumunda talebi reddedilecektir. Yoksulluk nafakasını sadece kadınlar talep edilebilir şeklinde algı doğru değildir. Kanun koyucu boşanma halinde yoksulluğa düşecek tarafın daha ağır kusurlu olmaması halinde yoksulluk nafakasına hükmedileceğini düzenlemiştir. Eğer boşanma sonunda erkek yoksulluğa düşecek tarafsa erkek lehine de gerekli kanuni şartlar sağlanıyorsa yoksulluk nafakası hükmedilebilecektir. Yoksulluk nafakası lehine hükmedilen taraf yani nafaka alacaklının evlenmesi, evlenme olmadan fiilen evliymiş gibi bir başkasıyla yaşaması veya yoksulluktan kurtulması hallerinde yoksulluk nafakası kaldırılabilir.
Boşanma Davası Açılırken Uzaklaştırma Talep Edilebilir mi?
Kişiler isterlerse Samsun Boşanma Avukatı aracılığı ile isterlerse kendileri uzaklaştırma kararını talep edebilir. Eşlerden birinin saldırısı, hakareti, sözlü veya yazılı tacizi gibi durumlara maruz kalarak boşanma davası açan özellikle kadınlar 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu uyarınca diğer eşin kendine belirli bir mesafeden fazla yaklaşmamasına yönelik mahkemeden geçici hukuki koruma talep edilebileceği gibi kendisini iletişim cihazlarıyla dahi rahatsız etmemesi yönünde kanunda öngörülen çeşitli geçici hukuki koruma taleplerinde bulunabilirler. Bu husus ekseri çoğunlukla kadınların başına gelmesine karşın münferit de olsa bu tarz saldırı, tehdit, taciz gibi durumlarla karşılaşan boşanma sürecindeki erkekler de uzaklaştırma talebinde bulunabilirler.
Son zamanlarda eşlerin evlilik birliği sarsılması ile ilgili genel olarak ciddi bir artış olmakta ve evlenme oranları azalmaktadır. Evlilikte sorunlara dayanarak, temel olarak aile avukatı aracılığı ile Samsun'da boşanma davası açılabilir, dosyalarda görevli mahkeme aile mahkemeleridir. İlk önce bilinmelidir ki; mahkemelerde vekil tutma zorunluluğu yoktur ve aile mahkemelerinde herkes kendi hakkını en iyi boşanma avukatı dahi olmaksızın arayabilir. Kişi, Samsun boşanma avukatı araştırabilir ve aile mahkemesi avukatı bulabilir ancak dosya takibinde vekil zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu durum anlaşmalı ve çekişmeli boşanma için de geçerlidir. Yani boşanma davası avukatları şart değildir. TMK’ye göre boşanma türü, nafaka, mal paylaşımı, tazminat ve eşlerin müşterek çocuğu varsa velayet gibi hususları (tüm bu dosyalarda görevli mahkeme: aile mahkemesi) da barındırmaktadır. İnternetten veya herhangi bir yerden temin edilen dilekçe şablonları ile bir aşamaya kadar yürütülebilir ama; hem hukuki kaybın olmaması hem de bu süreci rahat atlatabilmeleri için boşanma avukatı olan bir vekil ile birlikte yürütülmelidir. Hukuku ve dosya sürecini, dilekçe aşamasını hukuka uygun yürütmek için vekil hizmeti tarafların faydasına olacaktır. Ne yazık ki avukatlar olmaksızın boşanma veya mal rejimi tasfiyesi talebiyle açılması kişinin geri dönüşü olmayan hatalar yaptığı görülmektedir. Geri dönüşü olmayan olarak kabul edilen hatalar nedeniyle kişi, yeniden açma hakkını kaybedecek, üzerine hukuki yorum yapmaya dahi gerek kalmayacaktır. Bu derece önemli olan konu için bir boşanma avukatı danışılmalıdır. Bunu ihmal edilmeyecek bir mesele olarak düşünülmelidir. Tarafların kendisi takip edebilir fakat davayı kaybetmeyecek şekilde yürütmelidir. Taraflarca vekil hizmetinden yararlanmak hususunda karar verilmelidir. Türk Medeni Hukuku, mal paylaşımı detayları, hangi boşanma sebebine dayanılarak açılacağı, hangi delillerin (WhatsApp, SMS, video, fotoğraf, fatura gibi) sunulacağı gibi konulara hakim olan bir boşanma avukatı hukuka uygun yürütecektir. Bunun yanı sıra evden taşınmada kimin ne hakkı olduğuna, maddi manevi zararın tazminin nasıl sağlanacağı uzman bir vekil tarafından gerekli savunmayı ve bilgilendirmeyi yasa çerçevesinde yapacaktır. Sunulan beyanlar, iddialar ve savunmalarda dikkatli olunmalı ve bir delil dilekçesinde iddiaları somutlaştırmak için mutlaka boşanma sürecinde uzman boşanma avukatı na başvurulmalıdır.
Boşanma davalarında ücretler ve mahkeme masrafları her yıl yenilenmektedir. Konuyla ilgili detaylı bilgi için boşanma avukatlık ücretleri ile ilgili yazımıza bakabilirsiniz.
2021 yılı için boşanma davası açılırken başvurma harcı 59.30 TL, peşin harç 59.30 TL, gider avansı 250.00 TL ödenmesi gerekmektedir. Bu davanın açılması için ilk olarak yatırılması gereken tutardır.