Mirasbırakanın tek taraflı bir usuli işlem ile miras bırakana saklı paylı mirasçısını saklı payından tamamen veya kısmen çıkarma imkanı sağlayan ölüme bağlı tasarruftur.
Altsoy için yasal miras payının yarısı, ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri, sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü.
Saklı pay, yasal mirasçılardan bazılarına kanun tarafından tanınmış ve kural olarak mirasbırakanın üzerinde tasarruf etme yetkisi bulunmayan yasal miras payının belirli bir oranını ifade etmektedir.
Türk Hukukunda saklı paylı mirasçılar; altsoy, anne, baba ve eştir..
Türk Medeni Kanunu Madde 510
Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
1) Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
2) Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse.
Madde 185 - Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.
Madde 322 - Ana, baba ve çocuk, ailenin huzur ve bütünlüğünün gerektirdiği şekilde birbirlerine yardım etmek, saygı ve anlayış göstermek ve aile onurunu gözetmekle yükümlüdürler.
Madde 364 - Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır. örnek gösterilebilir.
Aile Hukukundan Doğan Yükümlülüklerin Önemli Ölçüde Yerine Getirilmemesi
Mirasçının aile hukukundan doğan yükümlülüklerin önemli ölçüde ihlali sebebiyle mirasçılıktan çıkarılabilmesi için yükümlülüklerin aile hukukundan doğma şartı bulunmaktadır. Aile hukukundan doğmayan bir yükümlülük sebebiyle örneğin dini yükümlülüklerin ihlali sebebiyle mirasçılıktan çıkarılması mümkün değildir. Hangi davranışların aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde ihlal ettiği hususu kanunda açıkça gösterilmemiş olup daha çok Yargıtay Kararları ile oluşmaktadır. Evlilik birliğine, anne baba ve çocukların karşılıklı yükümlülüklerine ve aile birliğine ilişkin bütün yükümlülüklerin ihlali önemli ölçüde ihlal kapsamında değerlendirilmektedir. Aile hukukundan doğan yükümlülüklerin sadece mirasbırakana karşı değil, onun aile üyelerine karşı da önemli ölçüde ihlal edilmesi de mirasçılıktan çıkarma sebebi teşkil etmektedir
Saklı Pay Sahibi Mirasçının Kusuru Bulunmalı ve Yaptığı Eylem Hukuka Aykırı Olmalıdır.
Aile Hukukundan doğan yükümlülüklerin önemli ölçüde ihlal edilmesinde saklı pay sahibi mirasçı kusurlu olmalıdır. Örneğin saklı pay sahibi kişi aile üyelerini tanımıyorsa bu sebeple aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmediyse kusurundan bahsedilemeyeceği için mirasçılıktan çıkartılamaz.
Mirasçının davranışının hukuka aykırı olmalıdır. Mirasçının davranışı sadece ahlaka aykırı olması veya mirasbırakanın isteklerini karşılamaması ise mirasçılıktan çıkarma bakımından yeterli değildir.
Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır.
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir
Mirasçılıktan çıkarma iki yolla geçersiz olur:
- Miras bırakanın Vasiyetnameyi Geri Alması
- Dava Yoluyla Geçersizlik
Mirasçılıktan çıkarma, miras bırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir.
Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer.
Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur.
Davacı mirastan çıkarılan kişidir. Mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunu, hata, hile gibi sebeplerle mirasçılıktan çıkarıldığını veya vasiyetnamenin şeklen geçersiz olduğunu ispat etmek durumundadır.