Samsun Şantaj Suçu Avukatı, Samsun'da görülen yağma suçlarına ilişkin yapılan yargılamalara ilişkin avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti sunar. Avukat, yargı önünde; gerçek ya da tüzel kişilerin haklarını savunan, hukuk ve yasa işlerinde yol gösterici nitelik taşıyan kişiye verilen mesleki unvandır. Avukat kelimesi Latince kökenli olup, tanık olarak mahkemeye çağrılan kimse, savunucu anlamlarına gelmektedir. Avukatlık mesleği, hukuk öğrenimi görmüş, avukatlık stajını tamamlamış ve yasaların gerektirdiği koşulları taşıyan kimseler tarafından icra edilir. Avukatlık kanununa göre avukat, hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlığın adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi, özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlayan kişidir. Samsun Ceza Avukatı ve Samsun Ceza Avukatları genellikle Samsun'da görülen ceza davaları ile ilgili hizmet vermektedir.
Şantaj - Madde 107
(1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur
Türk Ceza Kanunu'nunda yer alan şantaj suçu soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlardan değildir. Suçun işlenildiği öğrenildiğinde mağdur tarafından şikayet olmasa bile Savcılık tarafından resen soruşturma başlatılır. Ceza davası açılması halinde mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılmaktadır. Mağdurun veya müştekinin şikayetten vazgeçmesi halinde ceza davası düşmeyecek olup mahkeme tarafından davaya devam olunarak sanığın suçu işlediği kanaatine varıldığında failin cezalandırılması yoluna gidilecektir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 253’üncü maddesi gereğince soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar ile soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ceza Kanununda sayılı bazı suç tipleri için şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırma girişiminde bulunulur.
Şantaj suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olmaması ve aynı zamanda 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 253 maddesinde sayılan katalog suçlardan sayılmaması nedeniyle şantaj suçu uzlaşma kapsamında değildir.
Şantaj suçundan yapılan yargılamalar görevli mahkeme olan Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülür.
Şantaj suçunun tüm şekilleri için bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağı 5237 sayılı TCK’nın 107. maddesinde düzenlenmiştir.
(1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.
Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl (2) veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması
-Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması
-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez. (Mağdurun uğradığı zararın giderilmesi maddi zarara ilişkindir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için kişinin uğradığı manevi zararın giderilmesi şartı aranmaz.)
Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.
Şantaj suçunda gerekli kanuni unsurların bulunması halinde CMK m. 231 uyarınca Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı verilebilir.
Şantaj suçunun cezası, şantaj suçunun tüm şekilleri bakımından bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ve 5000 güne kadar adli para cezası olacağı düzenlenmiştir. Mahkeme, sanık hakkında şantaj suçundan hüküm kurarken adli para cezasına ve hapis cezasına ayrı ayrı hükmeder.
Şantaj suçu nedeniyle verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Kasten işlenen suçlarda bir yıl ve altındaki hapis cezaları, adli para cezasına çevrilebilir. Taksirle işlenen suçlarda ise ceza miktarına bakılmaksızın tüm cezalar adli para cezasına çevrilebilir. Şantaj suçu yalnızca kasten işlenebilen bir suç olduğu için verilecek hapis cezasının 1 yıl veya daha altında olması halinde adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.
Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
Şantaj suçunda gerekli kanuni koşulların bulunması halinde TCK m. 51'deki hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.
İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;
a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,
b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.
(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi halinde, hakim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıverilir.
(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.